Ödüllü Fotoğraf Yarışması

Sizlere içinizdeki fotoğrafçıyı dışarı çıkarabileceğiniz güzel bir haberimiz var:  

📷 “KülGeT Ödüllü Fotoğraf Yarışması” 📷 

 

📸📱Kameranızı ya da cep telefonunuzu alın ve pandemi şartlarını göz ardı etmeden sanatı keşfedin. İlhamınız ise en sevdiğiniz şiir olsun.  

İşte yarışmamızın konsepti: Bir Şiir Bir Fotoğraf 

 

En sevdiğiniz şiirin fotoğrafını çekin, şiir ve fotoğrafı aynı word belgesinde kulgetyarisma@gmail.com adresine yollayın.  

Kendi iletişim bilgilerinizi (telefon numarası ve mail adresi) ve okul, bölüm ve döneminizi belgenin sonuna eklemeyi unutmayın. ‼️‼️ 

 

👥Jürimiz: 

 🎈Birol Akpınar (Edebiyat Öğretmeni)

 🎈Şahin Çapar (Felsefe Öğretmeni)

 🎈Birsen Tekinalp (Fotoğrafçı)

 

🎁Ödül: 

İlk üç adına Tema Vakfı aracılığıyla fidan bağışı  🌲🌲🌲 

Doğaya bir katkımız olsun! 

 

‼️Yarışma Kurallarımız: 

 

 Yarışmamız üniversite öğrencilerine yöneliktir. 

Yarışmaya yalnız 1 adet şiir ve fotoğraf ile katılabilirsiniz.  

 Gönderdiğiniz fotoğraf daha önce herhangi bir yarışmada ödül almamış olmamalıdır. 

Yarışmaya katılımın son tarihi 15 Mart 2021’dir. Bu tarihten sonra gönderilen çalışmalar değerlendirmeye alınmayacaktır.  

 

İletişim:  

Yeşim Berrenur Harman  

berrenuryesim@hotmail.com

Yarışma Sonuçları

1.

Serap Özdemir – Ceviz Ağacı

Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz,

ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda,

budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz.

Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.

 

Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda.

Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl.

Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril,

koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil.

Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var.

Yüz bin elle dokunurum sana, İstanbul’a.

Yapraklarım gözlerimdir, şaşarak bakarım.

Yüz bin gözle seyrederim seni, Istanbul’u.

Yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım.

 

Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda.

Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında. 

 

NAZIM HİKMET                              

2.

Ayşe Akile Sungur – Ondandır

ONDANDIR

İlk akşamdan alnına düşen o erkenci bulut
O kırık çizgi, sularda susan ışık, eksilen rüzgâr dallarda
Gölgelerin perde perde pişmanlığı getirmesi
Günün gönlünce geçmediğindendir.

Avuçlarında biriken ter o gözyaşından içten
Bir damlası inancına düşen bir damlası yorgunluğuna
Umarsızlık değilse bunalmış ve bitkin
Düşlerin gerçeğe dönüşme telaşındandır.

Evlerde bıçak yarası bir ayrılık
Çatılardan camlara akıp duran kırmızı
Her şeyin dokunması insana bu içli saatlerde
Zamanın aldıkları geri dönmediğindendir.

Bir duruşun var hani susmakla söylemek arası
Bir gider bir gelir ikircim sularında
Kalmışsa yüreğinin teknesi kıyısız
Gözlerinle dilinin köprüleri yıkıldığındandır.

Savrulmuş tel tel kalabalıklar içinde
Rüzgârın ucunda bir bulut duyguların avucunda bir çocuk
Görmeden geçiyorlarsa seni istekle titrediğin yerde
Büyüdükçe herkesin bir şeyleri yitirdiğindendir.

Bir adam… tutmuş yüzünü uzun yağmurlara
Bir kadın… kendi kuyularında ıslak ve hüzünlü
Söylüyorsa hâlâ bir incelik türküsünü
Sevgiye inandığından, sevgisiz olduğundandır…

1987 Şükrü Erbaş 

3.

Muhammed Enes Aras – Gidelim Buradan

Gidelim buradan… Göğsünü sıkan, içini daraltan o laneti geride bırakıp gidelim. Burada yağmur bile güzel yağmıyor artık. Yağmuru güzel yağan bir yerlere gidelim.

Gidelim buradan… Burası bizim değil. Nasıl başederiz bu kadar saçmalıkla? Her şeye sıfırdan başlanabilecek bir yerlere gidelim.

Gidelim buradan… İlaçlarını yanına alma. Kitaplarımı almayayım ben de. Biraz da onlar çıldırtmıyor mu bizi? Havası ilaç, denizi kitap bir yerlere gidelim.

Gidelim buradan… Bıktım tepemizde sallanan manasız sorulardan. Soru sorma artık bana. Soru sormayayım sana. Her türlü sorunun tedavülden kalktığı bir yerlere gidelim.

Gidelim buradan. Burada insanlar kötü. Hep bir şeyler anlatmamızı bekliyorlar, hep bir şeyler anlatmamızı isteyecekler, bitmeyecek bu hiç bitmeyecek. Kimseye bir şey anlatmak zorunda kalmayacağımız bir yerlere gidelim.

Gidelim buradan… Bak uyuyamıyorum yine. Senin de uykuların defolu, bölük pörçük. Huzur içinde uyuyabileceğimiz bir yerlere gidelim. Gidelim buradan. Ya sen bana gel ya da ben geleyim sana. Sonra gidelim. Hadi…