Türkiye’de Çok Partili Hayata Geçiş Dönemi

1950 yılı Türkiye için dönüm noktası olmuştu. Türk seçmeni ilk kez gizli oy ile gerçekten serbest bir seçime gitmişti. Komutanlar İnönü’ye mesaj yollamışlar; eğer cumhurbaşkanı yeşil ışık yakarsa ‘seçimlere komünistler hile karıştırdı’ deyip müdahale etmeyi önermişlerdi. İnönü sağduyusunu kullanmış ve orduyu durdurmuştu.

Celal Bayar Demokrat Parti’nin Cumhurbaşkanı adayı olmuştu. Bayar, başvekil olarak Adnan Menderes’i seçmiş zorunlu olmadığı halde demokrat Parti Genel Başkanlığından istifa etmiş koltuğu da Menderes’e bırakmıştı. Bayar, Türkiye Cumhuriyeti’nin üçüncü Cumhurbaşkanı Menderes de 19. Türkiye Hükümetini kurarak başbakan olmuştu. Ordu üst yönetimi, iktidara karşı bir darbe hazırlığı içindeydi. Çankaya zirvesinde alınabilecek önlemler konuşulmuş, Genel Kurmay Başkanı görevden alınmıştı. Ordu yüksek kumandasında da büyük değişiklikler yapılmış Menderes’in aldığı bir karar ise tüm dengeleri altüst etmişti. Kararın konusu ise ezan olmuştu. Gerçek seçimin yaşandığı bu dönemde Demokrat Parti kazanmıştı fakat ordu tarafından bu durumu bozmak niyetinde olan askerler vardı. Demokrat Parti on yıl boyunca daima kaynayan bir kazan olmuştu. Menderes hükümetinin ilk toplantısına Celal Bayar başkanlık etmiş iktidarın arkasında benzeri görülmemiş bir koalisyon oluşmuştu. Atatürk’ün 1932’ de çıkardığı bir kararla ezanın Türkçe okunması kararlaştırılmıştı. İktidar ise ezanın kendi dilinde okunmasına karar vermişti. İkinci Dünya Savaşından bu yana susan silahlar ilk kez Kore’de 25 Haziran 1950’de yeniden konuşmuştu. Kore’de BM’ye verilecek destek Türkiye’ye NATO’nun kapılarını açmıştı. 1954 seçimleri sonucu Demokrat Parti yine iktidarlığı kazanmıştır. İlk başlarda halk tarafından benimsenen Demokrat Parti zaman geçtikçe ve kötüleşen ekonomi düzelmedikçe tepkileri üzerine çekmişti. 26 Mayıs gecesi ihtilal için yeminler edilmiş ilk görev merkez komutanını teslim almak olmuştu. İhtilal karargâhı yeni ele geçirilen sıkıyönetim binasına yerleştirilmiş tutuklamalar başlatılmıştı. Bayar’ın harbiyeye götürülmesiyle Ankara tamamen düşmüştü. Cemal Gürsel emekliliğini bekleyen bir orgeneral olarak gittiği İzmir’den ihtilal lideri olarak Ankara’ya geri dönüyordu. Menderes ise Eskişehir’e giderken bir başbakandı ancak Ankara Güvercinlik Havaalanına bir tutuklu olarak gidiyordu. Sokağa çıkma yasağına rağmen halk sokakları doldurmuştu. Türk siyasi tarihinde ilk gerçek demokrasi denemesinde ilk kez asker seçimle gelmiş bir iktidara el koymuştu. Yasama ve yürütme görevi Milli Birlik Komitesinin üzerine kalmıştı. Devrik iktidarın tüm kadrosu Marmara’da küçük bir ada olan Yassı Ada’ya götürmüştü. O güne dek sadece askeri bir tesisi ağırlayan ada o günden itibaren Türk siyasi tarihinde bir devrin yargılandığı yer olmuştu. Milli Birlik Komitesi 1924 Anayasasını askıya almış yasama yetkisini tümüyle üstlenmişti. Bayar’ın başarısız intihar girişiminden sonra Ankara’daki bir Asliye Hukuk Mahkemesi Demokrat Partiyi kapatmıştı. Yargıcın iktidarın baskısı altında olduğu açıkça görülmüştü. Cumhuriyet tarihinin en büyük siyasi davası beş ay süren bir hazırlık soruşturmasından sonra ekim ayında başlamıştı. Alparslan Türkeş başbakanlık müsteşarlığına getirilmişti. Kısa yoldan seçimlere gitmek ve demokrasiyi tekrar işletmek yerine gruplaşmalar, rencide edici davalarla iş uzadıkça uzamıştı. Türkeş bir süre sonra başbakanlık müsteşarlığından istifa etmek zorunda kalmıştı. 

Milli Birlik Komitesi bir gün içerisinde parlamenter olmuş; 1961 Anayasası Kurucu Meclis’te kabul edilmişti. Ülkenin kaderi demokrasi ile askeri bir diktatörlük arasında gidip geliyordu. Kararların açıklanmasına iki gün kala komite ile ordu komutanları arasında ortak bir toplantı yapılmıştı. Ordu idamdan yana olmuştu. Duruşmada kararlar verildikten sonra kararlar MBK tarafından onaylanıp onaylanmamak üzere Ankara’ya gönderilmişti. Cemal Gürsel’in başkanlığında oylama yapılmış en son verilen karar bazı idamların infazı olmuştu. Celal Bayar altmış beş yaşın üstünde olduğundan idam cezası ömür boyu hapse çevrilmişti. Onun dışındaki idam kararları Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan için geçerli olmuştu. Menderes’in ağzından son kez şu iki cümle çıkmıştı: ‘Hiç küskün değilim. Hiçbir dargınlık duymuyorum.’ 

İnönü 27 Mayıs’tan sonra başbakan olmuş 1972’de CHP Genel Başkanlığı’ndan ayrılmıştı. Celal Bayar Kayseri cezaevinde kalmış afla salıverilmişti.104 yaşında devlet töreni ile gömülmüştür. Adnan Menderes, idamının otuzuncu yıldönümünde mezarı devlet töreni ile İstanbul’a nakledilmişti. Cemal Gürsel ise idam kararının altıncı yıldönümünde ölmüştür. Bir iktidarı yıkıp başa gelenler yıktıkları iktidarın yapmış olduğu hataları yapmaktaydı. Ordunun yapmış olduğu Anayasa kabul edilmişti. İnönü idam kararlarının kaldırılması için mücadele vermiş fakat vermiş olduğu mücadeleler sonuçsuz kalmıştı.



Bir cevap yazın