11 Şubat 1990 Nelson Mandela’nın Serbest Bırakılması

Yirminci yüzyılın en önemli özgürlük hareketlerinden birine öncülük eden, ırk ayrımcılığıyla
mücadelenin sembol ismi olan Nelson Mandela, 1918 yılında Güney Afrika’nın Doğu Cape eyaletinde
küçük bir köyde doğdu. Fort Hare Üniversitesi Koleji’nde ve hukuk okuduğu Witwatersrand
Üniversitesi’nde eğitim gördü.
Yerli halkın beyazlara karşı hak mücadelesini savunan Afrika Ulusal Kongresi’ne (ANC) 1940’larda
genç bir avukat olarak katıldı. Daha sonra ANC Gençlik Kolu’nu kurulmasına yardım etti ve
başkanlığını üstlendi.
1950’lerde Mandela; siyah çoğunluğu baskı altında tutan, beyazların kurduğu Ulusal Parti’nin
uygulamaya başladığı ırk ayrımcılığı (apartheid) sistemine karşı kampanya yürüttü ve apartheid ile
mücadelede önemli bir lider haline geldi.
Irk ayrımcılığının giderek daha fazla hissedilmeye başlandığı 1960 senesinde 69 silahsız siyah
Güney Afrikalı göstericinin polis tarafından öldürüldüğü Sharpeville katliamı, bir dönüm noktası
oldu. Bu olay, barışçı direnişin de sonunu getirdi.
Apartheid’e karşı gelme barışçıl bir şekilde başlamıştı, ancak Mandela artık silahlı mücadelenin,
ilerlemenin tek yolu olduğuna inanıyordu. O ve diğerleri, MK olarak da bilinen Umkhonto weSizwe
(“Ulusun Mızrağı”) adlı silahlı bir direniş grubu oluşturdu. ANC’nin silahlı kanadı kuruldu. O sırada
ANC’nin başkan yardımcısı olan Mandela, ordu ve hükümet hedeflerine karşı silahlı mücadele başlattı.
Bir süre sonra hükümeti devirmeye ve halkı kışkırtmaya çalışmakla suçlanarak tutuklandı.
1963’te Mandela bir dizi suçlamayla yargılandı. O ve meslektaşlarından yedisi ömür boyu hapis
cezasına çarptırıldı. 1964’te Robben Adası’ndaki üst düzey güvenlikli bir hapishaneye gönderildi.
Mandela, ayrı bir bölümde tutulan diğer siyasi tutuklularla birlikte 27 yıllık hapis cezasının 18’ini
burada geçirdi.
Mandela hapishanedeyken, Güney Afrikalılar apartheid rejimine direnmeye devam etti. 1980 yılında
Mandela’nın serbest bırakılması için uluslararası bir kampanya başlatıldı. Özellikle son mahkûmiyet
yıllarında, Mandela’nın serbest bırakılması için Güney Afrika hükümeti üzerindeki ulusal ve
uluslararası baskı fazlasıyla arttı.
1989’da Frederik Willem de Klerk’in devlet başkanı olması Mandela’nın ve Güney Afrika’nın
kaderini değiştiren gelişme oldu. Şubat 1990’da F.W. de Klerk, ANC ve diğer apartheid karşıtı
grupların faaliyetlerine konmuş olan yasağı kaldırdı. Devlet Başkanı, Mandela’nın en kısa sürede
hapisten çıkacağını da duyurdu. Bu karar üzerine dünyanın en ünlü siyasi mahkûmu Mandela, 27
yıllık esaretten sonra 11 Şubat 1990’da Victor Verster Hapishanesi’nden çıktı.

Nelson Mandela, hapisten çıktıktan birkaç saat sonra, Cape Town Belediye Binası’nın balkonunda ilk
konuşmasını yaptı. Orada, 27 yıldır susturulan sesi duymak için binlerce kişi bekliyordu. Daha sonra
tarihe geçecek olan şu sözleri sarf etti:
“Yoldaşlar ve sevgili Güney Afrikalılar, hepinizi barış, demokrasi ve özgürlük adına selamlıyorum.
Burada önünüzde bir peygamber olarak değil, halkın alçakgönüllü bir hizmetkârı olarak duruyorum.
Özgürlüğümüz için çok uzun süre bekledik…”
1993 yılının Aralık ayında Mandela ve de Klerk, Nobel Barış Ödülü’ne layık görüldü. Bundan beş ay
sonra Güney Afrika tarihinde ilk kez tüm ırklardan adayların katıldığı demokratik seçimler düzenlendi
ve Mandela ezici çoğunlukla cumhurbaşkanlığına seçildi.

https://www.npr.org/sections/parallels/2013/06/11/190671704/the-day-nelson-mandela[1]walked-out-of-prison

https://www.history.com/this-day-in-history/nelson-mandela-released-from-prison

http://www.aljazeera.com.tr/portre/portre-nelson-mandela

https://humanrights.ca/story/the-story-of-nelson-mandela

https://www.biography.com/political-figure/nelson-mandela